Niğde Engelsiz Yaşam Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Engelli Çocuklara Yapılan İşkence ve Kötü Muamele, İnsan Haklarının ve Sosyal Devlet Anlayışının Ağır Bir İhlalidir. Devlete Ait Bir Kurumda engelli çocuklara yönelik işkence ve kötü muamele iddiaları, toplum vicdanını derinden sarsmıştır. Yaşanan olaylar, insan hakları ihlallerini ve sosyal devlet anlayışının eksikliklerini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
9 yaşındaki M. Ç. nin sistematik bir şekilde işkenceye maruz bırakılarak hayatını kaybetmesine kadar varan bu korkunç olaylar silsilesi, yalnızca bireysel suçlar değil, aynı zamanda sistematik bir ihmalin ve sorumluluk eksikliğinin açık göstergesidir. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, engellilerin şiddet, istismar ve kötü muameleye karşı korunmasını bir yükümlülük olarak tanımlar.
Özellikle BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin:
• 7. maddesi “Engelli Çocukların Hakları,”
• 14. maddesi “Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği,”
• 15. maddesi “İşkence ve İnsanlık Dışı Muameleye Karşı Koruma,”
• 16. maddesi “Sömürü, Şiddet ve İstismara Karşı Koruma,”
• 17. maddesi “Kişisel Bütünlüğün Korunması” başlıklarında tanımlanan haklar, yalnızca metinlerde kalmamalı; hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
Niğde’de yaşanan olayların mevzuatta yer verilen düzenlemelerin sadece metinlerden ibaret kaldığını bir kez daha göstermiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bakım ve rehabilitasyon merkezlerindeki denetim mekanizmalarını yıllardır bağımsız, şeffaf ve etkin bir şekilde yürütememiştir. Bu ihmaller, engelli bireylerin can güvenliğini tehlikeye atmış ve ne yazık ki telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmıştır. Yetkililerin bu olay karşısındaki sessizliği, sorumluluklarını yerine getirmekten kaçındıklarının açık bir ifadesidir.
SORUMLULUKLARINIZI YERİNE GETİRİN, İHMALLERİ SONA ERDİRİN!
1. Niğde’deki vahim olay tüm yönleriyle aydınlatılmalı ve sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.
2. Bakım ve rehabilitasyon merkezleri, bağımsız ve sivil mekanizmalar tarafından düzenli, şeffaf ve etkin şekilde denetlenmelidir.
3. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alacak kapsamlı bir ulusal strateji ve eylem planı hazırlanmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır.
4. Engellilere yönelik bakım hizmeti veren personelin nitelikleri artırılmalı, etik ve mesleki yeterliliklere sahip uzman kadrolar görevlendirilmelidir.
Engellilerin yaşam hakları, insanlık onuru ve anayasal güvenceleri hiçbir gerekçeyle ihmal edilemez! Engelsiz Bileşenler Federasyonu olarak benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması için bu tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Engelliler toplumun eşit haklara sahip yurttaşlarıdır. Onlara sağlanan hizmetler bir lütuf değil, insan haklarının ve anayasal yükümlülüklerin bir gereğidir.
Engelsiz Bileşenler Federasyonu olarak, engelli bireylerin haklarının korunması ve insanlık onuruna uygun bir yaşam sürdürebilmeleri için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.